ICC Turkey












08.10.2019 - Güçlü Bir Ulusal Ekonomi için Fikri Mülkiyetin Rolü Zirvesi

“Güçlü Bir Ulusal Ekonomi için Fikri Mülkiyetin Rolü Zirvesi” ICC Türkiye Milli Komitesi tarafından TOBB ve Ankara Üniversitesi FİSAUM ile işbirliğinde ve TOBB-ETÜ’nün de desteğiyle 7 Ekim 2019 Pazartesi günü İstanbul’da Hilton Bomonti Otel ve Konferans Merkezi’nde gerçekleştirildi. 

TOBB Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ICC Genel Sekreteri John Denton, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’in açılış konuşmaları ile başlayan Zirve, Akademi, iş dünyası ve fikri mülkiyet uzmanlarına ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında; yeni ekonomide inovasyon, kamuya düşen roller, kalkınma, yaratıcılık, telif hakları, kültür endüstrileri ve yeni iş modellerinde fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin konular ele alındı.

Zirvede konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Fikir üretenleri desteklerken, onları koruyacak politikalar da üretmek zorundayız” dedi. Hisarcıklıoğlu, fikri mülkiyet haklarının ihlalinin de hırsızlığa girdiğini söyledi.

-TOBB ve ICC fikri mülkiyet hakları üzerine çalışıyor

Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, TOBB ve ICC Türkiye olarak Türkiye’de fikri mülkiyet hakları bilincinin gelişmesi konusunda önemli bir mesai harcadıklarını anlattı. Bunun iki sebebi olduğunu açıklayan Hisarcıklıoğlu, “Birincisi, bu konuyu ahlaken sahipleniyoruz. Fikri mülkiyet haklarının ihlalinin aslında hırsızlıktan hiçbir farkı yok. Kul hakkı nasıl haramsa, fikri mülkiyet hırsızlığının da, bunun sonucunda oluşan haksız rekabetin de vicdanen hiçbir savunulacak yönü yok. Bu bilinci tüm topluma ve özel sektöre yaymamız gerekiyor. Bu konuya büyük bir emek harcamamızın bir diğer önemli nedeni ise ekonomimizi bir üst lige çıkarma isteğimiz. Bilgi ekonomisinin gücü su götürmez bir gerçek. Bilgi ekonomisinin temelinde de yaratıcı fikirler var, onların teknolojiyle buluşarak ihraç edilebilir ürünler haline gelmesi var.
Günümüz dünyasında, icat çıkarmak, yeni fikirler üretmek bu ülkeye yapabileceğiniz en büyük hizmet.
Bir yandan fikir üretenleri desteklerken öte yandan da o fikirleri koruyacak politikalar üretmek zorundayız” diye konuştu.

-21. yüzyılın petrolü bilgidir

Yapılan inovasyonu, üretilen teknolojiyi, çıkarılan markayı koruyacak altyapıyı ve düzenlemeler ortaya koyulamadığında, Türkiye’yi ileri teknoloji ihracatçısı, küresel markaları olan bir ülke haline getirmenin mümkün olmadığını bildiren Hisarcıklıoğlu, “Bizden de Google’lar, Uber’ler, Apple’lar çıksın istiyorsak, markamıza, patentimize, teknolojimize, bilgimize, verimize sahip çıkmamız, çaldırmamamız lazım. Çünkü, dijitalleşme ile telif hakları da farklı boyut kazanıyor, bunun da gerisinde kalmamak önemli. Çünkü 21.asırda, bilgi en önemli güçtür. Bilgi, 21. yüzyılın petrolüdür. Aynı petrolde olduğu gibi; bulacaksın, çıkaracaksın, işleyeceksin, kullanacaksın, satacaksın. Bakın geçen ay, dünyanın en büyük seyahat şirketi olan, 178 yıllık Thomas Cook battı. 20 küsür yıllık booking.com veya hotels.com ise faaliyetini artırarak sürdürmeye devam ediyor, çünkü bilgiye hükmediyorlar. Bu yeni dünya, işte böyle bir şey. Teknolojik değişimi dikkate almazsanız, ayakta kalamıyorsun. Eski olanda direnip, yeniye adapte olamazsanız yok oluyorsun” ifadesini kullandı.

KOBİlerin desteklenmesi, ARGE faaliyetlerinin artırılması ve üniversite sanayi işbirliğinin çok önemli olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, 2003 yılında kurdukları TOBB-ETÜ’nün çıkış felsefesinde üniversite sanayi işbirliğine verdikleri önemin yattığını söyledi. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Artık, öğrencilerimiz ortak eğitim yaptıkları şirketlerde patentler alıyor. Teknoloji transfer ofisimizde ürettiğimiz teknolojilerle ABD’den ilk patentimizi alan bir üniversite haline geldik. Bu tür örnekleri tüm üniversitelerimizde artırıp, tüm özel sektörümüze yaymamız gerekiyor.

Biz TOBB ve ICC Türkiye Milli Komitesi olarak, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi olarak elimizi her zaman taşın altına daha fazla koymaya hazırız. Çünkü, Türkiye’nin teknolojiye, markaya ve patente en fazla ihtiyaç duyduğu, inovasyona dayalı büyüme modelini benimseyeceği bir döneme giriyoruz.”

Resimler için tıklayınız.